9 Nisan 2012 Pazartesi
Arçelik Servis Bornova
evet evet, aşık olan adam gramafon alıp çalarak kapıma gelmeli*, sürpriz ne diye direttiğim sevgilim ''sen gerizekalı mısın, sürpriz söylenir mi?'' diye sevimli sevimli azarlamalı* ve biterse şeyet her şey adam arkamdan ''bu acı geçiyo mu?'' diye içli içli sormalı, hissetmeli yani, odundan hallice olmalı en azından*.
Arçelik Servis Bornova
işte böyle bir karışım isteten dizidir. türkiye'de dizi denilen şeyin birkaç level üzerindedir. ismail abi'yi de öperim. ismail abi, üzgünüm ama bu acı geçmiyo. geçer dediydiler de, yok herhalde bize öyle bir şey. hep böyle bi inceden... ah be ismail abi.zeynep karakteri özelinde sorunlar olduğunu düşündüren dizidir, öncelikle körlerin başka duyuları keskin olur gibi yargılara dokunmak istiyor olabilirler. ancak zeynep'in baston kullanma eğitimi almayı bırak, baston elinde al-sen-bunu-bakayım-eline denmiş gibi durmakta. haliyle bu durum sadece toplumdaki kalıplaşmış yargıları güçlendirmekten başka bir işe yaramaz. gerekli eğitimi almış bir kör bastonu kılıç gibi kullanmaz sevgili dizi ekibi ve senaristi. onu sürekli sağa ve sola yere vurur ki bağımsız hareket edebilsin. ayrıca nerdeyse dizine kadar bastonda indirilmez, yok öyle bir baston kullanımı, bastonsuz elle hareket ederken el bel seviyesinin biraz aşağısında bir hareket yöntemi vardır. dizide açıkçası özensiz kalan bir yön bu, kötü niyet olduğunu düşünmüyorum ama sanki pek körlerin yaşamına hakim değil gibi duruyorlar.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder