20 Nisan 2012 Cuma

Birsen ve Ecevit'n aşkı

her bölümde mal bulmuş mağribi gibi ahmet kaya çalınsın istediğim dizi. hatta ahmet kaya çalınsın, dizi o şarkıların etrafında şekillensin. olmadı ahmet kaya çalınsın arada reklam verilsin biz de dizi diye izleyelim o kadar yani... an itibariyle irfan'ın hırsından kurtadama dönüştüğü sizi. ortalığı yıkıp ulumakta. güzel, kaliteli, sürükleyici, uzun yıllar sonra beni tv başına oturtan, dakikaların ve reklamların geçmesini bekleten dizidir. fakat 7. bölümüyle birlikte sadık seyircilerinden biri olan beni ikinci kez rahatsız etmiştir. --- önceki bölümlerden birine atıf yapan 7. bölüm spoileri --- önceki bölümlerden birinde eski gardiyan hüseyin, takoz irfan'ın tehditleriyle mahkemede sait lehine ifade veriyor ve akabinde sarı'nın gazabına uğruyor. hüseyin sarı'nın kendisini öldüreceğini anlamasına rağmen yalnızca "imdat" diyebiliyor. yahu: la oğlum adam senin karınla çocuğunu tehdit etmiş la. hadi karını geç, öz çocuğunu tehdit etmiş. ben hüseyin'den o an "eeh başlarım lan senin triplerinden. kızım için sattım oğlum sizi. kızım için sadece sizi değil, dünyayı satarım ulan. cehennemde görüşürüz." demesini beklemiştim, ama olmadı *. eğer böyle söyleseydi "çocuklar konusunda hassas" olan bilal'in öfkesi kontrol altına alınabilirdi belki. bilmiyorum, belki senarist bize hüseyin'in ne kaypak ve yapış yapış bir karakter olduğunu anlatmak istemiştir. bu birincisiydi. bu akşamki bölümde ise (7. bölüm), ömer ya da irfan için çalışan, kimsesi olmayan torununu tek başına büyüten eski hakimi evinden kaçırıp tehditle, zorlamayla ağzından laf almaya çalışıyorlar. adam torunum var deyince bilal "getirtme lan torununu buraya" gibilerinden bir laf ediyor. oysa aynı bilal'in sonraki sahnelerden birinde kaçakların çocukları için üzüldüğünü hissediyoruz (bir hissettirme çabası sezilmiyor değil). çocukları düşündükçe daha da öfkeleniyor, üzülüyor falan. bu beni rahatsız eden ikinci detaydı. açıkçası emekli hakimin "torunumun benden başka kimsesi yok" demesi dokundu bana sözlük. acaba bize gerçekten bir şey mi anlatmaya çalışıyorlar yoksa bunlar aralara serpiştirilmiş, zaman geçirmek ve seyirciyi bağlamak için yazılmış duygu sömürü sahneleri mi (ki kesinlikle kötü bir yöntem)? ne abicim bunlar? * ayrıca hapishanedeki doğum günü partisi(!) hiç gerçekçi değildi. çocuklar bağırıyor çağırıyor, koridorlarda fink atıyorlar, etrafta ne bir gardiyan var ne başkası. saçmalık değil de ne şimdi bu? * ve yine ayrıca birsen ahu'dan daha güzel bir kadındır*. keşke roller dağıtılırken ters dağıtılmış olsaydı*. son olarak, şimdi burdan senaristlere soruyorum: ecevit elini, irfan'ın paralarına dokunduğunda mı kirletti, yoksa yaşlı bir adamı kimsesiz torununa veda mektubu yazmaya zorladığında mı? * --- önceki bölümlerden birine atıf yapan 7. bölüm spoileri --- zaman zaman, değişik şekillerde rahatsız eden dizidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder