12 Nisan 2012 Perşembe
Sen bilirsin
yüzmeyi öğrenmemin tek sebebi; çocukken köyün kanalının çok çok ince bir köprüsünden geçerken, ayağımı en büyüğü ve kırmızısından bir karıncanın ısırması sonucu köprüden düşüvermem ve kanalın taa denize döküldüğü yerden çıkarılmam. ne oldu diye soran anneme de kalp hastası olduğundan dolayı açıklama olarak, muhtarın karısı balkondan aşağı tam kafama çamaşır yıkadığı suyu döktü demem ve gerçekleri hala bilmemesi ayrı bir konu tabi.
daha once ayni konuda ayni platformda baska bir tartismaya girdigim, lisedeki biyoloji hocamin "nukleer destekcileri bakin gorun rerereroereor" temali bir paylasimini gosterdi bir arkadasim dun aksam facebook'ta. adam cakal, isi biliyor, bu konuda takintili oldugumu biliyor*
simdi ne oldu peki ? her gelen cevaba manas destani gibi karsilik vermekten kendimi alamiyorum. boyle insanlara "ozet gec lan pic" dedirtebilecek metinler ile facebook'ta yorum yoluyla tartisan kitleden hic haz almiyorum ancak bu nukleer enerji konusunda "nukleer cok pis bir sey ya :'( " edebiyati yapanlara karsi boynumda bir damar cikiyor sanki, kendimi kontrol edemiyorum sozluk.
saka saka, o kadar zivanadan cikmadim canim. simdilik.
ise geldigim her ama her sabah apartman kapisinda zile basip kapinin acilmasini beklerken, caddenin gürültüsü yüzünden kapinin acilis sesini duyup duyamayacagim konusunda endiseleniyorum. her sabah duyuyorum ve iceri giriyorum. bu sabah yine bu konuda endiselenip ilk kez bunu eksi itirafa yazmayi düsünürken kapinin acildigini duymadim, mal gibi ikinci kez zile basmak zorunda kaldim.
ruh eşimi buldum galiba sözlük. henüz uyumamış ve 2 saat sonra sınavı olan biri olarak o kadar mutluyum ki bırak bunları ona ulaşamayacak olmam bile bu durumu etkileyemiyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder