8 Haziran 2012 Cuma

Çeşme Beko Servisi

içinde ne kadar musevi, ne kadar ermeni, ne kadar rum yaşadığının tartışılmasında sorun olmayan şehir. eskisi kadar yoktur veya vardır, elbette nedenleri tartışılabilinir. şahsen arkadaş çevrem türk yoğunluklu olmakla beraber, az sayıda musevi de var, rum da var. Çeşme Beko Servisi fakat "içinde bir tek ermeni ve rum bile kalmayan şehir" diye salak bir tespitle ortaya fırlayıp, sağa sola "ırkçısınız, şusunuz, busunuz" diye çakmaya kalkarsanız adama gülerler. azınlıklara reva görüleni doğal bir süreç olarak görüp, bugün onlara yaşadığı yerde rastlayınca aklına topik veya sirtaki gelip de sempatik bulmak malesef faşist olmamak anlamına gelmez arkadaşlar. bugün izmirliyim diyen tarihinde yaşananlaran dolayı biraz eziklik duymak yerine, bundan ötürü gururlanıp övünüyorsa, dönen üç-beş rumdan bahsederken de mütemadiyen ar damarını kontrol ettirmesi gerekir. zira bugün vatana millete ve türklüğe 'zarar' veremeyecek 'bir' nüfusa sahip bu insanların yerini kürtlerin aldığını iddia etmek de, hiç de palavra sıkmak anlamı teşkil etmemekte. başı kapalı görünce öcü görmüşe dönen bünyelerin kendi yaşam alanlarına alenen girebilmeleridir zaten izmirlinin bugünkü sorunu. onların yaşam hakkına, kendi 'bölgelerine' girme hakkına gösterilen tevazu söz konusu olduğunda 1922 ruhunun kor bir 'ateş' gibi canlandığını görebiliyorum bu zamanda ben izmirlide ancak. kısa bodysinin altından gözüken göbeğiyle modern, çağdaş, batılı görüntüsüyle şirin mi şirin genç kızın ellinde taşla insan avına çıkmasıyla nasıl bir ruhsal iletişim kuruyor izmirlim benim, onun hayrıdır bu faşizm sorgulaması. bunun bir antipati olduğunu vurgulayacak olan kaç izmirli var acaba? benim bir arkadaşım üç tane görmüş böylesinden mesela, benim de bildiğim beş kişi var kapalı görünce kaçacak delik aramayan! nasıl epey varmış. o kadar da abartmayalım öyle değil mi!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder