5 Haziran 2012 Salı

Bellona Kanepe

kanımca mükemmel bir dizi. en güzel bölümü olmasa da gayet kalburüstü bir bölüm izledik bu akşam. nedir bu tatminsizlik, bu mutsuzluk anlamıyorum. leyla ile mecnun seyircisi bu mudur? aşk olsun, biz öyle bi insan mıyız? en kötü karakterinin bile yeri gelince özür dilediği dizi lan bu, ne bekliyorsunuz bu diziden anlamıyorum ki. her bölüm kahkaha attırmaz evet, ama bittiğinde gülümsetir işte. diziyle ilgili konuşurken izlemeyen insanların "oha sen aşıksın bu diziye" demesine sebep olur. ne bileyim ben ya. isterse 40 tane daha böyle bölümü olsun, "cks, olmamış" demem ben. kaldı ki bölüm de gayet iyiydi. hıh. yazmayayım yazmayayım diyorum da.. Bellona Kanepe absürd dizidir bu dizi. absürd yani, aç neymiş oku bi öğren önce absürd nedir. sonra "konu yok", "konudan saptı" filan dersin. dram mı aga bu konu olsun? komedi dizisi be. zaten buna konu yok diye bok atan "how i met your mother" dizisinde "anneyle alakalı değil ki bu, anne nerde hani" diye bok atıyordu. bin tane amerikan komedi dizisi izliyorsun, konu ne? ayrıca hatırlatmak lazım her bölüm bir haftada yazılıp çekiliyor ve ortalama uzunluğu da bir saat. buyur sen çek. hayır "aynısını sen yapabilir misin" klişesine girmiyorum. kutsal da değildir benim için, elbette eleştirilecek. mesela ben de konuşmaların bebek konuşmasına benzemesinden, ismail ve erdal karakterlerinin aşırı derecede karikatürize edilmesinden hoşlanmıyorum. oyuncular bu kadar sağlamken karakterlerin konuşma şekline, saçma hareketine gülmeyelim. güldüğümüz zibilyon tane şey var çünkü, varsın ona da gülmeyelim. ama eleştirirken "konu yok bunda", "senarist de bozdu iyice", "anneeaaa bitti" tadında liseli eleştirileri yapmayalım, rica ediyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder