3 Mayıs 2012 Perşembe

Demirdöküm Servis Bursa

dün gece karpaty maçını izlerken galatasaray'a karşı büyük bir yabancılaşma yaşadım. 24 yıldır heyecanla, keyifle, hüzünle ve daha bir çok duyguyla karışık maçlar/sezonlar yaşamıştım. kendimi kaybedip saçmaladığım anlar oldu çokça. taraftım, taraftardım ve ne köklerini sorguladım bu sevginin, ne de futbolun gereklilikleri ile bağdaştırdım. lucescu'dan nefret ettim. gerets'i çok sevdim. hagi'yi canlı gözlerle izlediğim için, bu takımın sembol ismi metin oktay olduğu için gurur duydum; geldi geçti zaman su gibi. bu geçmişe rağmen dün gece izlediğim beni kendine taraf hissettirmedi. izledikçe objektifleştim. izledikçe duygulardan sıyrıldım. bir süredir kanser gibi içime yayılan sıkıntı hissizlik ile parçalarına ayrıştı. Demirdöküm Servis Bursa izlediğim ile bağ kuramadım bütün bu taraftarlık geçmişime rağmen. sahada hiç bir varlık gösteremeyen bir takım vardı. galibiyeti bir parça istiyor gibiydi ama bunu yapacak kapasitesi, formülü, gücü yok gibiydi. yönetim yanlışları, teknik direktör hataları, futbolcu sorunları toplanmış ve ortaya kötü bir takım çıkmıştı. bu takıma da galatasaray deniyordu. sıkıldım. diğer takım ise kısıtlı yetenek-kadro bağlamında futbolu bütün olarak oynamaya çalışan haddini-hududunu bilen bir orta sınıf takıma benziyordu. adı karpaty'di.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder