4 Mayıs 2012 Cuma

Bursa Teknik Servis

dediğim gibi alışverişi yaptım kasaların önüne geldim. en boş gözüken kasanın önüne vardım. kasiyer kız otomatiğe bağlamış bir şekilde hoşgeldin, migros kart, money kart diyor sonra iyi günler. korkarım ki yolda yürürken de hoşgeldiniz, migros kart var mı diye mırıldanıyordur. her işin bir yan etkisi var illa ki. misal psikologlar, psikiyatristler onca deliyle uğraşa uğraşa kendi şirazelerinde bir sapma oluyordur büyük ihtimal. ara sıra düşününce acırım kendilerine, tüm ruhu çöküntüye uğramış insanların dertlerini dinliyorlar monoton bir şekilde. çağımız hastalığı depresyon ne yazık ki toplumun yarısı bu illetten muzdarip. internet kullananların da büyük kısmı öyle. risk düzeyini arttırıyor. bu küçük anektodu da sıkıştırdıktan sonra sıra geldi akabinde gelişen olaylara. Bursa Teknik Servis ne diyordum. 6 numaralı kasada sıraya girdim. hemen önümde bir kadın var, alışveriş sepetindeki içki şişelerini gırla yığdı yürüyen tezgahın üzerine. kırmızı tek parça bir elbise giymişti, dudaklarına da uyumlu olsun diye kırmızı bir ruj sürmüş, çiyan gibi parlıyordu. gözümü aldı. siyah saçlarını esmer ensesinin üzerinden topuz yapmış. öfleye puflaya aldıklarını torbaya doldurmaya başladı. büyük poşetiniz vaa mı dedi cümlenin sonunu uzatarak. kasiyer kız tezgahın altında büyük poşetleri uzatırken, 234 te le 69 kuruş dedi. kırmızı cüzdanından üzerinde kendisinin gülümseyen fotoğrafının yer aldığı ekstra bonus kartını uzatarak "burdan çekiniz lütfaan" dedi yine cümlenin sonunu olabildiğince uzatarak. kırmız ojeli tırnakları o vakit gözüme çarptı. bu kadın resmen kırmızıya bürünmüş bir halde. her tarafı kırmızı. 30 yaş sendormunun semptomları... parmaklarına baktım yüzük falan yok. dış görünümünden anlaşılan kendi yağında yeterince kavrulan hırslı kadınlardan biri.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder