Casper Servis Bursa

tahammül eşiğimin düştüğü, bir vukuat olmasın diye ikinci katip seviyesine çektiğim insan ilişkilerim sayesinde şiddet neferi oldum. mesela zaruri bir gereklilikte iletişimde olduğum bir gerizekalı mı var? 'niçin onun ağzını burnunu şuracıkta dağıtmıyorum' sorusuna cevap arayarak 4 buçuk saat geçirebiliyorum. suyun sadece 100 derecede kaynadığını kafamda sabitlemiştim ben, mutluydum böyle. ama suyun kaynama derecesi basınca göre değişiyormuş. o nem makinelerinden çıkan buharın ne olduğunu yeni anladım. Casper Servis Bursa arayıp "nasılsın" dediğinde; "ee iyi işte yuvarlanıp gidiyoruz" gibi salak bi cümle çıktı ağzımdan. "biraz daha böyle konuşursan 35 yaşında olduğunu zannedicem" dedi. poff sözlük :( taşikardim sebebiyle gittiğim kardiyoloji doktorundan yeni eve dönerken, otobüste öyle bir sıkışıklığa maruz kaldım ki fenalık geçirmemek için zor tuttum kendimi. doktor kesinlikle stres sıkıntı üzüntü yapma demişken otobüsten inmek bile başlı başına büyük bir stres kaynağıydı benim için. toplu taşıma aracına da binemicez yani hastayız diye. neyse eve doğru çarpıntılı adımlarla ilerlerken kapının önünde ambulans görürüm. yanımdaki astımlı dostum da aa seni almaya gelmiş ambulans ne zaman rahatsızlandın die esprisini yapar. halbuki bilmez ki gerçekten o ambulans bizim eve gelmiştir. ev arkadaşım bayılmış meğer. migreni vardı onun da. sonra benim çarpıntım tuttu yine, zaten vardı da. berikinin de astım krizi tutacak diye çok korktuk. ama bişi olmadı. sonuç itibariyle şu an bu iletiyi titreyen ellerimle yazıyorum. sevgiler.