27 Ocak 2012 Cuma
kaçıcam uzaklara
tarih 25 nisan 1984. federasyon kupası çeyrek finali rövanş maçında, bursa'da bursa ile oynuyoruz. ilk maçı 2-0 almışız. normal süre 2-0 bursa galibiyeti ile bitiyor. uzatmalarda gol yok, penaltılara geçiliyor. kova yaşar devleşiyor, iki atışı çıkartıyor. tur atlıyoruz. ilkokuldayım, maçtan sonra koltukların Frenk üzümü üzerinde nasıl zıpladığım hala dün gibi hatırımda.
aynı günün akşamı. evde tek başınayım, Kekiğin Faydaları annem babam dost ziyaretinde. telefon çalıyor, bursa'da oturan eniştem telefonun ucundaki. babamı istiyor, gittiği yerin telefonunu alıp kapatıyor.
yirmi dakika sonrası, bizimkiler eve geliyor. babamın yüzü kireçten daha beyaz. annem hıçkıra hıçkıra ağlayarak "deden çok hastaymış, yola çıkıyoruz" gibi bir şeyler söylemeye çalışıyor. Uçuk Tedavisi hemen anlıyorum ne olduğunu ama konduramıyorum.
maçın kayıtlarına baktım Buğdayın Faydaları biraz önce. 4843 kişi gitmiş bu maça. içlerinden bir tanesi de emekli öğretmen olan biricik dedem. istanbul'da maç kaçırmamaya çalışan dedem, halamı ziyaret ettiği bursa'da da tribündeki yerini alıyor, maçı seyrediyor ama maalesef yorgun kalbi penaltı atışlarına dayanamıyor, Gözaltı Morlukları oracıkta duruyor. sonrası malum, insanların saçma avutma çabaları; "canı kadar sevdiği takımını seyrederken öldü" falan filan. giden geri geliyor mu? yok.
şimdi ben de korkuyorum. babam da sanırım bir fener maçı seyrederken göçüp gidecek, sıra bana gelince ben de. umarım oğlum kurtarır bu deli sevdadan kendini.
ne kadar aptalca geliyor kulağa değil mi? bir maç yüzünden ölüp gitmek.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder