25 Ocak 2012 Çarşamba

Hayır Ben Büyüğüm

hani olur ya bir işyerinde bir adam yıllardır çalışıyordur. adamın yaptığı iş diyelim daktilo ile fatura kesmektir. 20 yıldır adam o işyerinde daktilo ile fatura kesmiştir. lakin bilgisayar teknolojisiyle birlike faturalar artık bilgisayarda kesilmeye başlamıştır. daktilo bile müzeye kalkmıştır. adamın tek yapabildiği iş olan daktilo yazma işine, dolayısıyla adama artık gerek yoktur. lakin adam o kadar eskidir, o kadar emektardır ki kimse eski günlerin hatırına o adamı işten atamaz. o adam dışındaki kişilerin de rahatlıkla yapabileceği ıvır zıvır işler verirler ki hem adam işten atılmasın, hem de işe yaramadığını düşünmesin. sırf emektar olduğu için hiçbir işe yaramadığı halde o adam işyerinde durur. hah işte ben dahil bütün kurtlar vadisi fanları bu diziyi beğenerek izlemiyor, eski günlerin hatırına izliyor. kurtlar vadisi pusu'nun o adamdan hiçbir farkı yok gözümüzde. Oturma odası takımları hiçbirimizin de eski günlerdeki gibi zeka ürünü bir senaryo beklentisi yok. yani beklenti var, ama o işyerinde çalışan adamdan "şu adam boş boş oturacağına alsa da benim raporlarımı bir yazsa" şeklindeki ütopik bir beklentiden farklı değil. millet senaryo ekibi değişti falan zannediyor, yukarıda okudum. hayır efendim senaryo ekibi, 2003 yılında başlayan kurtlar vadisi serisinin ilk bölümünden beri aynı. raci şaşmaz ve bahadır özdener. arada mehmet turgut girdi çıktı, ahmet yurdakul girdi çıktı, cüneyt aysan girdi çıktı falan ama raci şaşmaz ve bahadır özdener yaklaşık 200 bölümdür istisnasız yazıyorlar bu diziyi. ya kendileri de sıkıldılar artık, ya da eskiden soner yalçın'a yazdırıp kendileri de bir iki oynama yapıp imzalıyorlardı, soner yalçın gidince dizi boka sardı, bilemiyorum. ikinci ihtimal daha bir yakın geliyor bana. niye? açıp ekşi sözlük okumuyor olmaları imkansız. illa ki okuyorlardır. onca yazarın zeka ürünü, eski günlerdeki gibi bir senaryo beklediğini, hiç olmazsa eski günlere atıf yapılmasını falan beklediğini görüyorlardır. o zaman niye ısrarla yapılmıyor bunlar? yapım şirketi aynı, senarist aynı, eski karaktere, örneğin mehmet karahanlı'ya, seyfo dayı'ya, kirve'ye, ruslar'a, tilki andrei'ye ait bütün haklar zaten sizin elinizde. hadi çakır, aslan bey, testere necmi, duran emmi, şevko, tombalacı falan osman sınav-sinegraf döneminde gelip geçtiler ve raci şaşmaz-pana film döneminde oynamadılar. diyelim ki onların hakkı sinegraf'a ait, o yüzden göremiyoruz, duyamıyoruz. aslında olması gereken, seyirciye saygıdan, yapıma ait bütün karakterlerin varıyla yoğuyla yapım şirketine ait olmasıdır ama burası türkiye o kadar da olmaz, illa biri zıtlık çıkarır. (düşünsenize lost'un yapımcısı değişse, giden yapımcı "john locke karakteri bana ait, kullanamazsınız" diyip john locke'u diziden çıkartma şartı koşsa, dizinin en kilit adamının bir şekilde senaryoya uydurup diziden çıkarılması, flashbackler dahil bir daha hiçbir yerde gözükmemesi, adının geçmemesi, sonra lost'u toparlama çabaları. ne kadar saçma olur değil mi?). tamam o en eski sinegraf zamanı karakterleri geç. hatta sinegraf döneminde yaratılıp senin pana film dönemine sarkan karakterleri de geç. ama tamamen kendi Mutfak Masası yarattığın karakterin de arkasına dur, bari o kadarcık flashback yap, o karakterin adını geçir. seyirci bir coşsun niye bundan bu kadar korkuyorsunuz anlamıyorum ki. "karahanlı, konsey falan aslında kuklaydı, bu şimdikiler daha süper" diyerek konseyin aslında bi boka yaramadığını söyleyip kıvırtmaya çalıştınız. peki o karahanlı'yı öldüren, polat'ı diri diri gömen maskeliler neydi? tüm dünyadan toplanıp gelen yedi tane taşşaklı kişiden oluşan maskelilere ne oldu? biri nizamettin çıktı gördük, öteki altısı kimdi? onlar da mı aslında kuklaydı? onlardan biri aron feller çıksa, mesela ofisinde bardakla golf oynayan bir amerikalı görmüştük, yüzünü değil sadece ayaklarını görmüştük, o aron feller'miş mesela, olmaz mı, olamaz mı? sonracıma ankara'da bakanlık gibi bir binadan çıkıp "00.." şeklindeki kırmızı plakalı araca binan birini görmüştük. o da başbakan karakteri çıksa mesela (yer mi, yemez pek ama başbakan diye bir adam oturtup başbakan ağzından konuşturulan bir Bellona Oturma Grubu Modelleri dizi için neden olmasın?), bir tanesi ada'da oturuyordu. polat bunun peşine düşmüştü ama bir sonca varamayıp elinden kaçırmış mıydı neydi. bu da birsi çıksın, mesela ihtiyarların başındaki persil adam çıksın, şok olalım. olmaz mı? baronların baronuna oldu? polat'ı baron yapıp andy garcia'yı da dizie sokup polat'ı amerika'ya gönderen de sizdiniz. ne oldu o baronların baronu? bu kadar sik kafalı mıymış yani, onca şey oluyor da adı bile geçmiyor? kimse sikine takmıyor mu bu baronların baronunu? taksın. birileri sikine taksın. amerika'dan Bellona Yatak Modelleri ithal laptopçu amca sikine taksın mesela. onun üstadı olsun, kankası olsun, ya da can düşmanı olsun. bir şekilde girsin diziye. siteden kendinize ait kurtlar vadisi bölüm 55-97 dvd'lerini satmasını biliyorsunuz. demek ki bal gibi de sahip çıkıyorsunuz eski dizinize. devamını getirin. sırf dvd satmakla olmaz. yok illa yeni bir dizi yaratma çabasındaysanız ismi de kullanmayın. çakallar tepesi diye yeni bir dizi yapın, alın aynı ekibi Sürgülü Gardrop Modelleri oyuncusuyla falan, eski karakterlerin isimleri de murat alemtaş olsun, hayati olsun, abdülrezzak olsun, güllü erkan olsun, emir baba olsun, raziye anne olsun, deli fikret olsun. biz de kurtlar vadisi diye bir şeyler umarak, bekleyerek, hayal kırıklığına uğrayarak izlemeyelim. başka bir dizi olsun, beğenirsek başka dizi olarak izleyelim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder