Zatürre

pusu'dan önceki sezon sonunda mahkeme sahnesini hatırlayın. mahkeme ara vermişti o arada polat: "aslında yapılacak belli, alacaksın çocukluktan yetiştireceksin. bizimki gibi körü körüne değil, mendil satma gel vatan kurtar değil, sevmeyi öğreterek, sevilmeyi öğreterek... ben diyorum ki erhan, biz beceremezsek bizden sonrakiler, onlar da beceremezse onlardan sonrakiler, ama muhakkak bu dünyayı biz yöneteceğiz." demişti. bu cümlelerle polat'ın asıl görevini başarı ile bitirmesinden sonra bir ötesine geçerek bu büyük oyunun dümenini ele geçirmek, uluslararası platformda dengelerle oynamak niyeti hoşumuza gitmişti. acaba düşünürler mi böyle bir şey diye de biraz umutlanmıştık. bunu neyle bağlayacağım? şu an torun diye eve getirdiği yetim bebek ile. böbreği alınan annesi ölmüştü. artık aile bağlantısı yok. üstelik isminin ali(!) olduğunu muskadan okuyunca daha da sahiplendiler ve orada anladık ki bir şeyler olacak. ilerde bu bebek ali candan'ın modernize edilmiş reenkarnesi olabilir, olmayabilir de. bir ihtimal sadece. le Kuduz hastalığı abdülhey hain mi? değil. tamer başkana çalışıyordu, iran'lı olayında polat'ı sattı tamam ama daha sonra kendi kurumunu da satıyordu ki memati enseledi. geldi astı. tamer tam abdülhey'i ispiyonlayacaktı ki abdül tekmeyi bastı. neden? abdül'ün ismini verecekti. ne olacaktı? polat'ın adamları abdül'e cephe almayı bırak memati silahı dayayacaktı. o zaman ne olacaktı? polat abdül'ü içinde tutamayacak, dışlaması gerekecekti. bu sefer de kurduğu oyun bozulacaktı. zaten o yüzden bütün icraatlarda abdül'ün oyunu bozulmasın diye onu kendi ekibine karşı bile kolluyor. aslında abdül, polat'ın ekibindeki sızma değil, başkanın ekibindeki sızmadır. polat ve abdül danışıklı dövüş oynuyorlar. bunun analizini kemal vural'a yaptı. ya abdülhey başka servislere çalışıyor ya da polatla anlaşmalı iş görüyorlar dedi. ama vural bunu anlayamıyor. o abdül'e güvenerek polat'ı yok etme planını söyledi. abdül gereken bilgiye ulaştı, görev başarı ile tamamlanmış oldu. Zatürre