26 Ekim 2011 Çarşamba

Hüseyin Çağlayan 2011–2012 sonbahar & kış koleksiyonu

ilginctir, ankara da 21 yıl yasayınca degisik hislere kapılan bir ben degilmisim. alısmak buraya kolay degil... herkes istanbul u overken sen burayı yuceltiyorsan burayı sana ait kılan bir sey var demektir."cekip gitcem lan burdan patladım artık" dedirtecek kadar bunalttıgında bile hemen aklına "iyi de nereye?" sorusu geliyorsa sen artık istesen de istemesen de ankara lı olmussundur... gercekten burada insanlar deniz olmadıgından yuzleri seyreder... hem de pek mahcup... pek dikkatli... hem yuzlere bakar kesfetmeye calısırsın karsıdakini hem de yakalanmamak icin dikkatli davranırsın... oyle gozunu dikip bakmak hevesini kursagında bırakabilir... ankara en kara der bazıları, karadır hakkaten. kısın gunesi gormek oyle keyif verir ki o gri bulutlarla gunlerce yatıp kalktıktan sonra...kar cok yagsa okullar tatil olsa diyer dua edilir...(edilirdi) Hüseyin Çağlayan 2011–2012 sonbahar & kış koleksiyonu burda dost bulmak kolaydır. insanlar guveni kapkaccılara kaptırmamıslardır henuz... burası boyledir iste. aslında sıkılsan da gitmek istesen de cok seversin ve oylece kalakalırsın... hep uzaklarda yasadıgını hayal etsen de ya gerceklesirse ne halt yerim diye urkmeden edemezsin... budur iste... Deri Mobilya Alımı ve Kullanımının Detayları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder