simdi bu universitenin avcilar kampusunde senelerdir bitmek bilmeyen bir calisma oldugunu soyleyip duruyorum. en son gecen sene ortalarinda dis kaplama yapilmaya baslandi. gecen gun finale girmek icin gittigimde muhendislik fakultesinin arka tarafina anca varabildiklerini gordum. bu gidisle obur sene bu aylarda bitmis olur mantolama. hayirlisi olsun olmasina da ben bir seyi bir turlu anlamiyorum.
simdi mantolama yapiliyor ve icerideki sicaklik tutulmak isteniyor. buraya kadar tamam. kasim ayinda kaloriferleri yanmiyordu bu okulun, gecen gun gittim hava 12 derece bahar aylarindaki gibi ama cayir cayir yaniyordu kaloriferler masallah. ondan onceki gidisimde ise yine yanmiyordu disarida kar sogugu oldugu halde. icerisinin soguk tutabilmek icin mantolama yapiyorsaniz bir yanlisiniz var agalar, hani kimse soylemediyse ben soyleyeyim size.
okulun icinde bir adet bilgisayar labi var. icersinde tas catlasa calisan 20 makina olur, onlarda da odev hazirlama disinda 5-10-20 dklik surelerden fazla oturamazsiniz. bu sureler oturacaginiz bilgisayarin uzerinde bir post-itle gosterilmektedir. lan boyle olay mi olur diye diye 5 sene gecti. hadi 2003 senesinde bilgisayar falan bu kadar yaygin degildi, gereksinim duyulmuyordu her sey icin. e be abicim 5 senede okulu bastan asagi yaptiniz bir de bilgisayar alaydiniz? koskoca muhendislik fakultesine 20 bilgisayari calisan lab mi olur? yer mi yok bilgisayarlari koymaya? tadilat dolasiyla fakultenin 3 te 1si kapali ve ogrenciler derslik bulabiliyor oyleyse bir yerde yanlislik var. paraniz mi yok? e tadilat. neyse.
birgun bu isi yapan adamla oturup iki kelam edebilmeyi hayal ediyorum aklimdan soyle diyaloglar geciyor:
- simdi hocam iyi guzel senelerdir tadilat yapiyorsunuz da bu okulda daha oncelikli ekipman eksikligi falan var.
- mantolama yapiyoruz ya usumeyeceksiniz
- ama hocam kaloriferler yanmiyor
- olsun kartonpiyer yaptiriyoruz siniflara, artik goz kirliligi yaratmayacak
- hocam siniflar tadilat sonrasi 1 derecelik yukseltili oldugundan arka siralardan hicbir sey gorulmuyor, ustune ortadaki kartonpiyerler gorusu kapatiyor
- olsun, 2-3 tane calismayan projektor aldik paraya kiyip kocaman gosteri yapar hocalariniz.
- cok hos da hocam, hocalar kullanmiyor o projeksiyonlari, tepegozleri kullaniyor cogu
- iste sirf bu yuzden yemekhaneyi ozellestirdik sinifta caniniz sikilirsa gidip oradan yemek yersiniz
- iyi de hocam yemekhane eskiden daha cok ogrenciye hizmet veriyordu, simdilerde yemekler resmen berbat
- aaa dert ettigin seye bak, gecenlerde guzelim kapiyi yikip metal bir yigin yaptik oradan cikar gidersin evine orda yersin
- tamam, pes hocam.
ha, simdi aklima geldi ben bilgisayar labindan bahsediyorum ama bundan 3 sene once 2005 de diferansiyel denklemler dersi aliyordum. hoca diyor ki: "ozmeniz ve grafiklerle geri getirmeniz gerekiyor". hmm matlab cok guzel, anlatmadiniz ama formul falan olsa gerek bu degil mi hocam? anlatmaya basliyor tahtada, iste su komut su ise yarar bu sudur, soyle yapacaksiniz. bildigin kod yaziyor kara tahtaya (o zamanda kara tahtaydi simdi de oyle, gerci bazi siniflarda tahtalar biraz degismis ustlerine garip bir plastigimsi sey gecirmisler daha kolay temizleniyor ve daha temiz gorunuyor. buna da sukur).
zamaninda ilkokuldan sonra buyuk hayallerle anadolu lisesine girip hazirligi gectikten sonra bize "secmeli ders olarak ne istersiniz?" diye anket yaptirmislardi. 2 secenek vardi; bilgisayar, almanca. almanca pek populer bir sey olmadigindan cogunluk bilgisayari secmisti. acaip heyecanlanmistik, o zaman daha yenice 486dx imi aldirmistim bizimkilere ama bilgisayardan anlamak mi? ken oynuyorum, street fighter, lotus. o kadar.
e bir seyler ogrenicem ne guzel diyordum dogal olarak. cogu kisi bilgisayar gormemisti bile, dersten once meraktan catliyordu herkes. sonra ne mi oldu? bilgisayar dersi verildi... evet, verildi ama kara tahtaya klavye ve monitor cizilerek. sene o zaman 1995, bilgisayar gercekten yaygin degildi. bir ders yapildiktan sonra bilgisayar dersi kaldirildi almanca ogretildi bizlere. o gun bugundur almancadan nefret ederim ama konumuz o degil.
demek istedigim bundan seneler once boyle bir seyle karsilasmis olmak simdilerde komik gelirken, aradan gecen 10 seneye ragmen hicbir sey degismemis olmasi daha komik. hatta belki daha kotuye gittigi bile soylenebilir degiskenler goze alindiginda.
hadi ogrencileri gectim sozde bu kurumun arastirma yapmasi gerekiyor. kendi bolumum icin konusacak olursam istanbulda en cok arastirmayi yapan bolumlerden birisi olduklarini iddia ediyorlar. fakat soyle bir sey var, hocalarin kullanimindaki en yeni bilgisayar pentium celeron 1.000. bu en iyisi, daha kotuleri de var. gecenlerde bir arastirma gorevlisinden yardim istemeye gittim bi konuda, bilgisayari arizalanmis su an bana vakit ayiramazmis. dedim bilgisayardaki sorun neyse ben duzelteyim siz de bana yardimci olun. tamam dedi. actim bilgisayarin icini. icinde gorduklerimi anlatip midenizi kaldirmak istemiyorum. neyse hdd kablosu cikmis taktim geri. actigimda can cekisiyordu resmen bilgisayar. pentium iii (3 tane i var evet), 64 mb ram. windows 98 kurulu uzerinde ve bilgisayarima girmek tam 15 saniye suruyor.
sizin oncelikli goreviniz nedir allasen? anladik orasi muhendislik fakultesi ve insaat muhendislerini issiz birakmak istemiyorsunuz ama ya diger ogrencilere ne olacak? sizin yuzunuzden issiz kalacak bunca ogrenciye yazik degil mi? beni gectim benim durumum zaten allahlik biliyorum ama bari su 18 yasinda piril piril gelip okulun icler acisi halini gorup gelecek kaygisina dusen, 4 senede omuzlari dusen ogrencilere aciyin be, n'olur.
Kaynak:
Bağcılar Vestel Servisi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder