4 Temmuz 2011 Pazartesi

Bülent Ecevit Hakkında

zamaninda parti ve memleket idaresini kurmaylarına** * birakmayarak giderayak turkiyeye son bir kotuluk daha yapan politikaci. cemle dervisin hem yollarini ayirmalari, hem de iktidar partisinden ayrilmalari uzerine, cemin tam yetkinlesmemesinden dolayi guven vermeyen yp'yi kurmasi, dervisin de zaten gozden dusmus baykala yonelmesiyle, halkin iktidara tasidigi dsp'nin cozulmesine, oylarin ise bir bolumu dervis tarafina kanalize olmakla beraber genelde serseri mayin gibi dagilmasiyla bugunku akp yi iktidara tasiyan tablo olusagelmistir. isbu tablonun sirf ecevit ailesine yagdanlik amacli adi 'poturge de ask baskadir' mi ne olan garabet oyunda sahne dekoru olarak kullanilmasini biz zamaninda ecevite oy ve umit veren vatandaslari olarak talep ediyoruz.

yıllar nce solun umudu olmuş ve 'adını dağlara taşlara yazdırmış' olduğu söylenen aslında türk soluna tarihinin en ağır darbelerinden birini vuran kişidir bülent ecevit. türk solu, direk olarak kendisini hedef alan 12 eylül darbesinden sonra bile %30'un üzerinde oy alabilme potansiyeline sahipti. oysa yıl 2002 olduğunda bu oy oranları, 'iyi niyeti bir hesaplama ile' bile %25'i zor buluyor.
1991 seçimleri... bir çok partini birbirine yakın oy aldıkları, ilginç bir demokratik çekişmenin yaşandığı önemli bir dönem seçimi. benim yaşadığım bölgede, taşra diyelim, partiler araç konvoyları düzenliyor, ortalıkta 'takılıyor' taşradaki seçim eğlencesi tekdüze hayata renk katıyor diyelim. ve ilginç bir şekilde aykırı uçlardaki partiler dahi birbirlerine saygılı yaklaşıyor. bir tek saldırganlaşan parti tarftarları, dsp taraftarları! hem de aynı solda olmaları gereken shp yandaşlarına karşı. gerçek anlamda fiziki saldırılar gerçekleşiyor. tüm bu gerginliği yaratan ise bülent ecevit'in tek adam felsefesi, muhalifi olmayan, demokrasi ile yakından uzaktan ilgisi olmayan artisinin türkiye'ye getirdiği tehlikeli anlayış! o günlerde politikanın en alt seviyesindeki bu durm gördüğümde ecevit öldüğünde ne olur acaba diye düşünmüştüm. onun adını dağlara taşlara yazanlar, onun adı uğruna ideoloji felan dinlemeden saldırganlaşan fanatikleri kimin yanında yer alırlar diye merak etmiştim. o günlerde tahminim, dsp'nin büyük bir oy oranının bir gün mhp'ye kayacağıydı. yanıldım. bunun iki nedeni vardı. birincisi, mhp'nin erken davranarak iktidara gelmesi (ya da ecevit'in poltik olarak ölmesinin gecikmesi) yüzünden mhp bir iktidar partisi olarak yıpranmıştı, ayrıca mhp bir şekilde dsp tabanının şiddet eğilimlerini karşılayamayacak kadar demokratik (!) ve yumuşyak bir parti oluvermişti.
sonuçta, 2002 seçimlerinde, politik olarak ömrünü tammlamış ecevit'in tabanı, bir önceki liderleri gibi tek adamlığa oynayan, demokrasiden değil de saldırgan fantizmden bahseden, adını dağlara taşlara yazabilecekleri bir adam ardılar. ve karşılarına cem uzan çıktı. edirne'de dsp'nin bir önceki seçimlerdeki oylarının 1/'üne tekabül eden %16 oy oranı direk olarak dsp'den nasyonal faşizme oynayan cem uzan'ın genç partisine gitti. bir bölüm dsp oyu ise akp'ye kaydı, yani ul önder ecevit'in öcü olarak gösterdiği partiye. türkiye çapında ise dsp'nin bir önceki %22lik oy oranının %7'si, yani yine 1/3'ü sağ partilere kaydı. dünyada hiç bir kişi, hiç bir hareket, belki de en ağır sağcı darbeler bile solu bir anda bu kada zayıflatamamıştı. bülent ecevit, plitik ölümü ile bunu başardı. adres olarak değil belki ama eğilim olarak benim dsp tabanı hakındaki ütahminlerimi doğru çıkardı. yazıklar olsun.


Bahçelievler Ariston Servisi

Bahçelievler Ariston Servisi

Bahçelievler Ariston Servisi

Bahçelievler Ariston Servisi

Bahçelievler Ariston Servisi

Bahçelievler Ariston Servisi

Bahçelievler Ariston Servisi

Bahçelievler Ariston Servisi

Bahçelievler Ariston Servisi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder