25 Temmuz 2011 Pazartesi

İstanbul Üniversitesi Kampüsleri

istanbul üniversitesi’nde bir şeyler oluyor.
bu kez farklı bir şeyler var, geçen seneden beri kendini belli eden bir rüzgâr dağıtıyor ortalığı.

istanbul üniversitesi’nde “öğrenci” olmak, istanbul üniversitesi’nde farklı bir öğrenci olmak, istanbul üniversitesi’nde üretmek, düşündüğünü dile getirmek resmen yasaklanıyor.
yeni bir eğitim-öğretim yılı 12 öğrencinin atılması, 35 öğrencinin farklı derecelerde cezalarla cezalandırılması ile başlıyor. yeni bir eğitim öğretim yılı, gözdağıyla, yönetimin ses geçirmeyen, ışık geçirmeyen duvarlarından kopup gelen kovmalar, kovuşturmalar, soruşturmalarla başlıyor.

bir yandan “güvenlik” adı altında özel güvenlik birimlerinin kişilik haklarına müdahalesi meşrulaştırılıyor, diğer yandan okulun dört bir yanına yerleştirilmiş kameralarla başarılı bir “biri bizi gözetliyor”culuk oynanıyor. ve bu oyunların kurallarına uymayanlar, bu oyunları sorgulayanlar “soruşturma” larla cezalandırılarak, hukuksuz uygulamalarla mağdur duruma getiriliyorlar.
afiş asmak, söz söylemek, etkinlik düzenlemek, okula toplu ekmek sokmak(!) gibi fiiller, eğitim hakkınızın engellenmesi ile sonuçlandırılıyor.

istanbul üniversitesi’nde bürokratik engelleri aşıp kulüp kuramıyorsunuz, istanbul üniversitesi’nde arkadaşınızı ya da hocanızı ziyaret etmek için fakültelere giremiyorsunuz. bu okulda faydalanacağınız tek alan kendi fakülteniz, gerisi kocaman bir kırmızı çarpıyla siliniyor rektörlük tarafından. istanbul üniversitesi’nde dersinizde fikirlerinizi beyan edemiyor, resmi ideolojinin söylemi dışında kalan görüşleri dile getiremiyorsunuz. fikir özgürlüğünüz de en az dolaşma özgürlüğünüz kadar kısıtlı.

eğitimin niteliği giderek düşerken, öğrenciler ve öğretim görevlileri birbiri ardına gelen soruşturmalar ve farklı türden baskı aygıtlarıyla cebelleşiyor. soruşturmaların bittiği yerde polisin okula devamlı müdahalesi ve özel güvenlik birimlerinin sürekli şekil değiştiren, küfür ve fiili şiddet olarak kendini var eden dayatmaları sıradan olaylar haline geliyor. eğitim hakkımız, düşünme hakkımız, düşündüğümüzü eyleme hakkımız elimizden alınıyor!

istanbul üniversitesi’nde bir şeyler oluyor ve biz bu olanlara karşi sesimize ses katmaya çağiriyoruz sizleri.

bizler istanbul üniversitesi’nde yaşanan bu hukuksuz uygulamaları kamuoyu gündemi haline getirmek istiyoruz. çünkü yaşadığımız haksızlık sadece bize karşı yapılmıyor. bizden önce bu okulda okumuş olan öğrencilere uygulanan haksızlıklardan besleniyor, 16 mart’ta bu okulda gerçekleştirilmiş dünyanın ilk öğrenci katliamına ev sahipliği yapmış olmanın ağır bedelinden besleniyor. bizimle beraber, tam da bu günlerde 301. maddenin ifade özgürlüğü önünde çektiği demir setten besleniyor. ve biliyoruz ki, kulak asmazsak, ses çıkarmazsak daha pek çok anti-demokratik ve trajik olayı beslemeye devam edecek…
bu yüzden sizleri 12 ekim 2006 perşembe günü beyazıt meydanı’nda, saat 13.00’te gerçekleştireceğimiz basın açıklamamıza, bu ülkenin aydınlarının ve üniversite öğrencilerinin yanına çağırıyoruz.

istanbul üniversitesi öğrencileri

dedirtmiş üniversite, delirtmiş üniversite.

Kaynak:
Avcılar Baymak Servisi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder