gücün karanlık tarafını fazlasıyla kullanan ve bunun kendisine sagladigi olanakları en fazla kendisini bi sekilde sevenleri uyutmakta kullanan bir mekanizmadır galatasaray. hayatta en fazla antipati duydugum seylerin basinda gelse de galatasarayın olmadigi bir yasam mucadele gucumu,umudumu yitirmeme neden olabilirdi.cok klise babaanne deyimiyle "kötüyü yaşamadan iyinin degerini bilemezsin" felsefesine bagli bi sey bu.
gecmisteki birkac ana yolculuk etmek gerekirse(sevgili gunluk):once tanju colakin monacoya gol attigi gun "goolll" diye bagirdigimda babamın "bu pezevenkleri mi tutuyosun" diye cikismasina anlam verememis,adamın 40 senelik yasam tecrubesini kaale almayıp ilker yasinle birlikte cosmustum.sonrasinda mustafa denizlinin "allaaaahhh" diye kolnde 40 bin kisinin onunde yari finali kutlamasini hatırlıyorum. o gun en az galatasaraylılar kadar sevindigimi,son 15 dakikada monaco gol atmasin diye acaip bir heyecan yasadigimi da kabul etmeliyim(itiraf.com a donduk simdi de)
yalnız nolduysa ondan sonra oldu."hihoho olm kapıkuleyi gecemezsiniz siz" diye asagilamalar, "abi gassaray avrupada super,helal olsun adamlara" vari futboldan anlamayan insan replikleri,bunun uzantısı turkiyede de kollanma ve 90lı yılların dillere destan adaletsizliginde milat olması bu kulubun.
burda dipnot olarak bir fenerbahce taraftarı oldugumu ve ozellikle 40lı 50li karanlık yıllarda fenerbahcenin kazandıgı pek cok istanbul sampiyonlugunda da karanlık gucun etkisi oldugu ihtimalini kabul edebilirim.en azından tartismaya deger gorurum.bu ulkede guclu kimse onun fasizan borusu otuyo cunku surekli.ama sarı kırmızı camia acık secik kanıtlara ragmen bugun hadi kabul etmeyi bırakın tartıstırmıyor bile.(burda da siyaset meydanı tadı oldu)
nihayetinde golgede ve guneste futbolun golgedeki kısmıdır galatasaray.kulubun isleyisi,dinamikleri,topluma kazandırdıkları hakkında hicbir sey bilmezsiniz nerdeyse.bir okul*mezunu olmanın erdem sayıldıgı,bunun dısında kalanlara ikinci sınıf insan muamelesi yapılan belki de yeryuzundeki tek kuluptur galatasaray.tutuculugun,sanayi devrimi sonrasi zengin sınıfının isci sınıfına yonelttigi bakısların reenkarnasyonunu gorebiliriz onların suratlarinda.burda konuyla alakasız gibi gorunse de besiktasli bıyıklı bir yonetici amcanın "biz bu mosyoler takımını her zaman yeneriz" deyisini cok ozlu buldugumu da belirteyim hemen.evet kahve muhabbeti ama mosyolerin kulubudur galatasaray, sokakta kofte satan,ayakkabı boyaciligi yapan galatasaraylı yok mudur? vardir,ama cok acık ki pavlovunkine benzer sartlanmalarla donatılmıstır,hukmetmeyi,guclu olma istegini duymaktadir ve bunu sarı kırmızı renklerde bulmustur. ya da cocukken bilincsizce bir tercih yapmıs,hala suurunu kazanamadıgından girdigi yanlıs yolda devam etmektedir. ama olsundur dusman orduları guclu olsun ki biz de savasa o ciddiyetle hazırlanalımdır.
felsefi zeminde benim kafamda bunlar donsun dursun isin asil onemli kısmı olan futbol takımı soz konusu oldugunda varsa yoksa spot ısıklar altında en guzel renklere boyanip size sunulan sey mevzubahistir.surece degil sonuca deger veren guzide bir takımdır geleneksel olarak.ligin son macında 1-0 galibiyetle bile sampiyon olabilecekken maci 8-0 kazanacak kadar da huner sahibidir.kendilerine yıllardır bu konuda yeni bisey soylenmese de hala "aaa bak bu hafta fenerde boyle bi gol attı,biz atsak sike yaptın dersiniz" seklinde savunmaya gecen ic huzuru,ozguveni yuksek bir takımdır.gercek anlamda avrupalılıgını kulis faaliyetleri ile,politikayı iyi bilmesiyle ortaya koyar kanımca.14 yıllık sampiyonsuzluk doneminde sarı kırmızı renklere gonul vermis bir abime "yaw galatasaraylılarin sayisi iyice azaldı galiba" diye takıldıgımda "yok olm bazimizi kaldirip sokaga cıkacak yuzumuz yok" cevabını alarak skora ne kadar onem verdiklerini de gormustum.iyi ki o gunlerde silinip gitmediler...galiba acilarin takımı olmaya dayanamıyorlar kendileri.tum guzelliklerin sahibi ikiz ama dusman kardesi sarı-lacivert camia ise "yenilsen de yensen de" felsefesinin muhafız kulesi olmayı surduruyor bugun bile...
gecen yılın hafızalarda kalan en enteresan pankartlarından birini acan taraftardır galatasaray taraftarı.soyleydi galiba:"14 sampiyonluk,uefa kupasi,avrupada ceyrek final,gercek efsane biziz".boyle biseydi.sourtimes sınırları icerisinde de buna benzer 100lerce entry vardır heralde.halbuki bir kulubu buyuk yapan fenomen yapan bunlar degildir. real zaragozada uefa kupasını kazandı ama simdi ispanya ikinci liginde kume dusmemeye oynuyor.portonun avrupada galatasarayın hayalini kuramayacagi basarilari var,ingilterenin efsane mavi beyazlari manchester city ve everton maclarini 50.000 kisi ortalamanin altinda hic oynamadi(hatta man city ikinci lige dustugunde bile bu ortalamanın altına inmedi) bu koklu kulupler bile isimlerini dunya kulubu olarak zikredemezken galatasaray bu havaya girdi ve zaten o havayla sisirdikleri balonda cabuk cakıldı yere.futbolu biraz bildigini iddia eden,kafayı yoran ve tabii ki simon kuperin kitabindan haberi olan herkes icin futbol asla sadece futbol degildir.gelenekleri,aidiyet hissi,binlerce insanla ortak hissiyat kurma ve tamamiyle sayamayacagim bir suru sey icerir.galatasarayda bunların hangisi var? cevap e secenegi olmasin? kandırılmıs;guce,hırsa,sahte duygulara kurban edilmis bir taraftara yine de sefkat duyuyorum*
star warsla basladim cuk oturacak bicimde lotrle bitiriym.galatasaray turkiyenin sauronudur.kapaksız alevden goz olmanın otesinde ete kemige de burunmustur artık,bunu saglayanlar,insanin icinden esit sartlarda rekabet,zekayı ve mantıgı iyiye kullanma, guclu de olsa rakibini kucumsememe,saygı duyma kavramlarini icimizden sokup alanlardir. "ne diyosun bee sacmalıyosun" tepkisiyle okuduysaniz suphe duymayin siz de onlardan birisiniz. yine de karsinizda bir muhafız kulesi bulcaksiniz mutlak.bir gun 3 diregin arasindan 6 defa gececek top ve olay orda donecek.dondu bile..
Bayrampaşa Profilo Servisi
Bayrampaşa Profilo Servisi
Bayrampaşa Profilo Servisi
Bayrampaşa Profilo Servisi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder